100 Günde 100 Fiil ile İngilizce Konuşuyoruz
- GAMEL HOCA
- Aug 27
- 17 min read
Updated: Aug 29
Verb 1: Ask – sormak
I ask – Sorarım
I am asking – Soruyorum
I will ask – Soracağım
I asked – Sordum
Example Sentence:
ENG: I asked my teacher for help yesterday.
TUR: Öğretmenime dün yardım için sordum.
Verb 2: Call – aramak
I call – Ararım
I am calling – Arıyorum
I will call – Arayacağım
I called – Aradım
Example Sentence:
ENG: I am calling my friend to invite him to the party.
TUR: Arkadaşımı partiye davet etmek için arıyorum.
Verb 3: Come – gelmek
I come – Gelirim
I am coming – Geliyorum
I will come – Geleceğim
I came – Geldim
Example Sentence:
ENG: I will come to your house tomorrow.
TUR: Yarın senin evine geleceğim.
Verb 4: Do – yapmak
I do – Yaparım
I am doing – Yapıyorum
I will do – Yapacağım
I did – Yaptım
Example Sentence:
ENG: I am doing my homework right now.
TUR: Şu anda ödevimi yapıyorum.
Verb 5: Eat – yemek
I eat – Yerim
I am eating – Yiyorum
I will eat – Yiyeceğim
I ate – Yedim
Example Sentence:
ENG: I ate breakfast an hour ago.
TUR: Bir saat önce kahvaltı yaptım.
Verb 6: Find – bulmak
I find – Bulurum
I am finding – Buluyorum
I will find – Bulacağım
I found – Buldum
Example Sentence:
ENG: I am finding it difficult to concentrate today.
TUR: Bugün odaklanmakta zorlanıyorum.
Verb 7: Get – almak
I get – Alırım
I am getting – Alıyorum
I will get – Alacağım
I got – Aldım
Example Sentence:
ENG: I got a new book from the library yesterday.
TUR: Dün kütüphaneden yeni bir kitap aldım.
Verb 8: Give – vermek
I give – Veririm
I am giving – Veriyorum
I will give – Vereceğim
I gave – Verdim
Example Sentence:
ENG: I am giving my friend a gift for her birthday.
TUR: Arkadaşıma doğum günü için hediye veriyorum.
Verb 9: Go – gitmek
I go – Giderim
I am going – Gidiyorum
I will go – Gideceğim
I went – Gittim
Example Sentence:
ENG: I am going to the market after lunch.
TUR: Öğle yemeğinden sonra markete gidiyorum.
Verb 10: Have – sahip olmak
I have – Sahibim / Sahip olurum
I am having – Sahip oluyorum
I will have – Sahip olacağım
I had – Sahip oldum
Example Sentence:
ENG: I had a meeting with my teacher this morning.
TUR: Bu sabah öğretmenimle bir toplantım vardı.
Verb 11: Help – yardım etmek
I help – Yardım ederim
I am helping – Yardım ediyorum
I will help – Yardım edeceğim
I helped – Yardım ettim
Example Sentence:
ENG: I am helping my brother with his homework.
TUR: Kardeşime ödevinde yardım ediyorum.
Verb 12: Keep – tutmak, saklamak
I keep – Tutarım / Saklarım
I am keeping – Tutuyorum / Saklıyorum
I will keep – Tutacağım / Saklayacağım
I kept – Tuttum / Sakladım
Example Sentence:
ENG: I kept all my old books in the attic.
TUR: Tüm eski kitaplarımı çatı katında sakladım.
Verb 13: Leave – ayrılmak, terk etmek
I leave – Ayrılırım / Terk ederim
I am leaving – Ayrılıyorum / Terk ediyorum
I will leave – Ayrılacağım / Terk edeceğim
I left – Ayrıldım / Terk ettim
Example Sentence:
ENG: I will leave the office at 6 p.m.
TUR: Ofisten saat 18.00’de ayrılacağım.
Verb 14: Listen – dinlemek
I listen – Dinlerim
I am listening – Dinliyorum
I will listen – Dinleyeceğim
I listened – Dinledim
Example Sentence:
ENG: I am listening to a new podcast today.
TUR: Bugün yeni bir podcast dinliyorum.
Verb 15: Look – bakmak
I look – Bakarım
I am looking – Bakıyorum
I will look – Bakacağım
I looked – Baktım
Example Sentence:
ENG: I looked out the window and saw the rain.
TUR: Pencereden baktım ve yağmuru gördüm.
Verb 16: Make – yapmak
I make – Yaparım
I am making – Yapıyorum
I will make – Yapacağım
I made – Yaptım
Example Sentence:
ENG: I am making a cake for my friend’s birthday.
TUR: Arkadaşımın doğum günü için kek yapıyorum.
Verb 17: Move – taşınmak, hareket etmek
I move – Taşınırım / Hareket ederim
I am moving – Taşınıyorum / Hareket ediyorum
I will move – Taşınacağım / Hareket edeceğim
I moved – Taştım / Hareket ettim
Example Sentence:
ENG: I moved the chair to the other room.
TUR: Sandalyeyi diğer odaya taşıdım.
Verb 18: Open – açmak
I open – Açarım
I am opening – Açıyorum
I will open – Açacağım
I opened – Açtım
Example Sentence:
ENG: I am opening the window because it is hot.
TUR: Sıcak olduğu için pencereyi açıyorum.
Verb 19: Play – oynamak
I play – Oynarım
I am playing – Oynuyorum
I will play – Oynayacağım
I played – Oynadım
Example Sentence:
ENG: I played football with my friends yesterday.
TUR: Dün arkadaşlarımla futbol oynadım.
Verb 20: Put – koymak
I put – Koyarım
I am putting – Koyuyorum
I will put – Koyacağım
I put – Koydum
Example Sentence:
ENG: I am putting the keys on the table.
TUR: Anahtarları masanın üzerine koyuyorum.
Verb 21: Read – okumak
I read – Okurum
I am reading – Okuyorum
I will read – Okuyacağım
I read – Okudum
Example Sentence:
ENG: I am reading a very interesting book right now.
TUR: Şu anda çok ilginç bir kitap okuyorum.
Verb 22: Run – koşmak
I run – Koşarım
I am running – Koşuyorum
I will run – Koşacağım
I ran – Koştum
Example Sentence:
ENG: I ran to catch the bus this morning.
TUR: Bu sabah otobüsü yakalamak için koştum.
Verb 23: Say – söylemek
I say – Söylerim
I am saying – Söylüyorum
I will say – Söyleyeceğim
I said – Söyledim
Example Sentence:
ENG: I am saying goodbye to my friends now.
TUR: Şimdi arkadaşlarıma veda ediyorum.
Verb 24: See – görmek
I see – Görürüm
I am seeing – Görüyorum
I will see – Göreceğim
I saw – Gördüm
Example Sentence:
ENG: I saw a beautiful bird in the garden yesterday.
TUR: Dün bahçede çok güzel bir kuş gördüm.
Verb 25: Send – göndermek
I send – Gönderirim
I am sending – Gönderiyorum
I will send – Göndereceğim
I sent – Gönderdim
Example Sentence:
ENG: I am sending an email to my teacher now.
TUR: Şu anda öğretmenime e-posta gönderiyorum.
Verb 26: Show – göstermek
I show – Gösteririm
I am showing – Gösteriyorum
I will show – Göstereceğim
I showed – Gösterdim
Example Sentence:
ENG: I showed my new shoes to my friends yesterday.
TUR: Dün arkadaşlarıma yeni ayakkabılarımı gösterdim.
Verb 27: Sit – oturmak
I sit – Otururum
I am sitting – Oturuyorum
I will sit – Oturacağım
I sat – Oturdum
Example Sentence:
ENG: I am sitting on the sofa and reading a book.
TUR: Kanepeye oturmuş kitap okuyorum.
Verb 28: Sleep – uyumak
I sleep – Uyurum
I am sleeping – Uyuyorum
I will sleep – Uyuyacağım
I slept – Uyudum
Example Sentence:
ENG: I slept very well last night.
TUR: Dün gece çok iyi uyudum.
Verb 29: Speak – konuşmak
I speak – Konuşurum
I am speaking – Konuşuyorum
I will speak – Konuşacağım
I spoke – Konuştum
Example Sentence:
ENG: I am speaking with my teacher on Zoom.
TUR: Zoom’da öğretmenimle konuşuyorum.
Verb 30: Stand – ayakta durmak
I stand – Ayakta dururum
I am standing – Ayakta duruyorum
I will stand – Ayakta duracağım
I stood – Ayakta durdum
Example Sentence:
ENG: I am standing in line at the store.
TUR: Mağazada sırada ayakta duruyorum.
Verb 31: Start – başlamak
I start – Başlarım
I am starting – Başlıyorum
I will start – Başlayacağım
I started – Başladım
Example Sentence:
ENG: I am starting a new course next week.
TUR: Gelecek hafta yeni bir derse başlıyorum.
Verb 32: Stop – durmak
I stop – Dururum
I am stopping – Duruyorum
I will stop – Duracağım
I stopped – Durdum
Example Sentence:
ENG: I stopped the car at the traffic light.
TUR: Trafik ışığında arabayı durdurdum.
Verb 33: Study – çalışmak
I study – Çalışırım
I am studying – Çalışıyorum
I will study – Çalışacağım
I studied – Çalıştım
Example Sentence:
ENG: I am studying English for my exam.
TUR: Sınavım için İngilizce çalışıyorum.
Verb 34: Take – almak
I take – Alırım
I am taking – Alıyorum
I will take – Alacağım
I took – Aldım
Example Sentence:
ENG: I took my umbrella because it was raining.
TUR: Yağmur yağdığı için şemsiyemi aldım.
Verb 35: Talk – konuşmak
I talk – Konuşurum
I am talking – Konuşuyorum
I will talk – Konuşacağım
I talked – Konuştum
Example Sentence:
ENG: I am talking to my friend about the project.
TUR: Proje hakkında arkadaşımla konuşuyorum.
Verb 36: Teach – öğretmek
I teach – Öğretirim
I am teaching – Öğretiyorum
I will teach – Öğreteceğim
I taught – Öğrettim
Example Sentence:
ENG: I am teaching my little sister how to read.
TUR: Küçük kardeşime nasıl okunacağını öğretiyorum.
Verb 37: Tell – anlatmak
I tell – Anlatırım
I am telling – Anlatıyorum
I will tell – Anlatacağım
I told – Anlattım
Example Sentence:
ENG: I told my parents about my new school.
TUR: Ailemize yeni okulum hakkında bilgi verdim.
Verb 38: Try – denemek
I try – Denerim
I am trying – Deniyorum
I will try – Deneyeceğim
I tried – Denedim
Example Sentence:
ENG: I am trying to solve this difficult problem.
TUR: Bu zor problemi çözmeye çalışıyorum.
Verb 39: Turn – dönmek
I turn – Dönerim
I am turning – Dönüyorum
I will turn – Döneceğim
I turned – Döndüm
Example Sentence:
ENG: I turned the corner and saw the market.
TUR: Köşeyi döndüm ve marketi gördüm.
Verb 40: Use – kullanmak
I use – Kullanırım
I am using – Kullanıyorum
I will use – Kullanacağım
I used – Kullandım
Example Sentence:
ENG: I am using my laptop to finish my homework.
TUR: Ödevimi bitirmek için dizüstü bilgisayarımı kullanıyorum.
Verb 41: Wait – beklemek
I wait – Beklerim
I am waiting – Bekliyorum
I will wait – Bekleyeceğim
I waited – Bekledim
Example Sentence:
ENG: I am waiting for the bus at the station.
TUR: İstasyonda otobüsü bekliyorum.
Verb 42: Walk – yürümek
I walk – Yürürüm
I am walking – Yürüyorum
I will walk – Yürüyeceğim
I walked – Yürüdüm
Example Sentence:
ENG: I walked to the park this morning.
TUR: Bu sabah parka yürüdüm.
Verb 43: Watch – izlemek
I watch – İzlerim
I am watching – İzliyorum
I will watch – İzleyeceğim
I watched – İzledim
Example Sentence:
ENG: I am watching a movie with my family.
TUR: Ailemle bir film izliyorum.
Verb 44: Write – yazmak
I write – Yazarım
I am writing – Yazıyorum
I will write – Yazacağım
I wrote – Yazdım
Example Sentence:
ENG: I wrote a letter to my friend yesterday.
TUR: Dün arkadaşıma bir mektup yazdım.
Verb 45: Bring – getirmek
I bring – Getiririm
I am bringing – Getiriyorum
I will bring – Getireceğim
I brought – Getirdim
Example Sentence:
ENG: I am bringing some snacks to the party.
TUR: Partiye bazı atıştırmalıklar getiriyorum.
Verb 46: Build – inşa etmek
I build – İnşa ederim
I am building – İnşa ediyorum
I will build – İnşa edeceğim
I built – İnşa ettim
Example Sentence:
ENG: I am building a model house for my project.
TUR: Projem için bir model ev inşa ediyorum.
Verb 47: Buy – satın almak
I buy – Satın alırım
I am buying – Satın alıyorum
I will buy – Satın alacağım
I bought – Satın aldım
Example Sentence:
ENG: I bought a new phone last week.
TUR: Geçen hafta yeni bir telefon aldım.
Verb 48: Catch – yakalamak
I catch – Yakalırım
I am catching – Yakaliyorum
I will catch – Yakalayacağım
I caught – Yakaladım
Example Sentence:
ENG: I caught the ball during the game.
TUR: Oyun sırasında topu yakaladım.
Verb 49: Change – değiştirmek
I change – Değiştiririm
I am changing – Değiştiriyorum
I will change – Değiştireceğim
I changed – Değiştirdim
Example Sentence:
ENG: I am changing my clothes after work.
TUR: İşten sonra kıyafetlerimi değiştiriyorum.
Verb 50: Clean – temizlemek
I clean – Temizlerim
I am cleaning – Temizliyorum
I will clean – Temizleyeceğim
I cleaned – Temizledim
Example Sentence:
ENG: I cleaned my room yesterday.
TUR: Dün odamı temizledim.
Verb 51: Close – kapatmak
I close – Kapatırım
I am closing – Kapatıyorum
I will close – Kapatacağım
I closed – Kapattım
Example Sentence:
ENG: I am closing the window because it is cold outside.
TUR: Dışarısı soğuk olduğu için pencereyi kapatıyorum.
Verb 52: Cook – yemek yapmak
I cook – Yemek yaparım
I am cooking – Yemek yapıyorum
I will cook – Yemek yapacağım
I cooked – Yemek yaptım
Example Sentence:
ENG: I cooked dinner for my family last night.
TUR: Dün gece ailem için akşam yemeği yaptım.
Verb 53: Cut – kesmek
I cut – Keserim
I am cutting – Kesiyorum
I will cut – Keseceğim
I cut – Kestim
Example Sentence:
ENG: I am cutting vegetables for the salad.
TUR: Salata için sebzeleri kesiyorum.
Verb 54: Dance – dans etmek
I dance – Dans ederim
I am dancing – Dans ediyorum
I will dance – Dans edeceğim
I danced – Dans ettim
Example Sentence:
ENG: I danced at my friend’s wedding last weekend.
TUR: Geçen hafta sonu arkadaşımın düğününde dans ettim.
Verb 55: Drink – içmek
I drink – İçerim
I am drinking – İçiyorum
I will drink – İçeceğim
I drank – İçtim
Example Sentence:
ENG: I am drinking a cup of coffee right now.
TUR: Şu anda bir fincan kahve içiyorum.
Verb 56: Drive – sürmek
I drive – Sürerim
I am driving – Sürüyorum
I will drive – Süreceğim
I drove – Sürdüm
Example Sentence:
ENG: I drove to the supermarket yesterday.
TUR: Dün süpermarkete arabayla gittim.
Verb 57: Fall – düşmek
I fall – Düşerim
I am falling – Düşüyorum
I will fall – Düşeceğim
I fell – Düştüm
Example Sentence:
ENG: I fell while walking in the park.
TUR: Parkta yürürken düştüm.
Verb 58: Feed – beslemek
I feed – Beslerim
I am feeding – Besliyorum
I will feed – Besleyeceğim
I fed – Besledim
Example Sentence:
ENG: I am feeding the cat right now.
TUR: Şu anda kediyi besliyorum.
Verb 59: Fight – dövüşmek
I fight – Dövüşürüm
I am fighting – Dövüşüyorum
I will fight – Dövüşeceğim
I fought – Dövüştüm
Example Sentence:
ENG: I fought for my rights yesterday.
TUR: Dün haklarım için savaştım.
Verb 60: Fix – tamir etmek
I fix – Tamir ederim
I am fixing – Tamir ediyorum
I will fix – Tamir edeceğim
I fixed – Tamir ettim
Example Sentence:
NG: I am fixing my bike because the chain broke.
TUR: Zincir kırıldığı için bisikletimi tamir ediyorum.
Verb 61: Fly – uçmak
I fly – Uçarım
I am flying – Uçuyorum
I will fly – Uçacağım
I flew – Uçtum
Example Sentence:
ENG: I am flying to Istanbul tomorrow morning.
TUR: Yarın sabah İstanbul’a uçuyorum.
Verb 62: Forget – unutmak
I forget – Unuturum
I am forgetting – Unutuyorum
I will forget – Unutacağım
I forgot – Unuttum
Example Sentence:
ENG: I forgot my keys at home today.
TUR: Bugün anahtarlarımı evde unuttum.
Verb 63: Grow – büyümek / yetiştirmek
I grow – Büyürüm / Yetiştiririm
I am growing – Büyüyorum / Yetiştiriyorum
I will grow – Büyüyeceğim / Yetiştireceğim
I grew – Büyüdüm / Yetiştirdim
Example Sentence:
ENG: I am growing tomatoes in my garden this summer.
TUR: Bu yaz bahçemde domates yetiştiriyorum.
Verb 64: Hang – asmak / sallanmak
I hang – Asarım / Sallanırım
I am hanging – Asıyorum / Sallanıyorum
I will hang – Asacağım / Sallanacağım
I hung – Astım / Sallandım
Example Sentence:
ENG: I hung the painting on the wall yesterday.
TUR: Dün tabloyu duvara astım.
Verb 65: Hear – duymak
I hear – Duyarım
I am hearing – Duyuyorum
I will hear – Duyacağım
I heard – Duydum
Example Sentence:
ENG: I am hearing strange noises in the kitchen.
TUR: Mutfakta garip sesler duyuyorum.
Verb 66: Hold – tutmak
I hold – Tutarım
I am holding – Tutuyorum
I will hold – Tutacağım
I held – Tuttum
Example Sentence:
ENG: I am holding my baby in my arms.
TUR: Bebeğimi kollarımda tutuyorum.
Verb 67: Jump – zıplamak
I jump – Zıplarım
I am jumping – Zıplıyorum
I will jump – Zıplayacağım
I jumped – Zıpladım
Example Sentence:
ENG: I jumped over the puddle this morning.
TUR: Bu sabah su birikintisinin üzerinden zıpladım.
Verb 68: Keep – tutmak / saklamak
I keep – Tutarım / Saklarım
I am keeping – Tutuyorum / Saklıyorum
I will keep – Tutacağım / Saklayacağım
I kept – Tuttum / Sakladım
Example Sentence:
ENG: I kept my promise to my friend.
TUR: Arkadaşıma verdiğim sözümü tuttum.
Verb 69: Learn – öğrenmek
I learn – Öğrenirim
I am learning – Öğreniyorum
I will learn – Öğreneceğim
I learned – Öğrendim
Example Sentence:
ENG: I am learning new English verbs every day.
TUR: Her gün yeni İngilizce fiiller öğreniyorum.
Verb 70: Leave – ayrılmak / terk etmek
I leave – Ayrılırım / Terk ederim
I am leaving – Ayrılıyorum / Terk ediyorum
I will leave – Ayrılacağım / Terk edeceğim
I left – Ayrıldım / Terk ettim
Example Sentence:
ENG: I will leave the office at 7 p.m.
TUR: Ofisten saat 19.00’da ayrılacağım.
Verb 71: Listen – dinlemek
I listen – Dinlerim
I am listening – Dinliyorum
I will listen – Dinleyeceğim
I listened – Dinledim
Example Sentence:
ENG: I am listening to music while studying.
TUR: Ders çalışırken müzik dinliyorum.
Verb 72: Look – bakmak
I look – Bakarım
I am looking – Bakıyorum
I will look – Bakacağım
I looked – Baktım
Example Sentence:
ENG: I looked at the sky and saw many stars.
TUR: Gökyüzüne baktım ve birçok yıldız gördüm.
Verb 73: Make – yapmak
I make – Yaparım
I am making – Yapıyorum
I will make – Yapacağım
I made – Yaptım
Example Sentence:
ENG: I made a cake for my mother yesterday.
TUR: Dün annem için bir kek yaptım.
Verb 74: Move – taşınmak / hareket etmek
I move – Taşınırım / Hareket ederim
I am moving – Taşınıyorum / Hareket ediyorum
I will move – Taşınacağım / Hareket edeceğim
I moved – Taştım / Hareket ettim
Example Sentence:
ENG: I am moving the table to the other room.
TUR: Masayı diğer odaya taşıyorum.
Verb 75: Open – açmak
I open – Açarım
I am opening – Açıyorum
I will open – Açacağım
I opened – Açtım
Example Sentence:
ENG: I opened the door for my friend.
TUR: Arkadaşım için kapıyı açtım.
Verb 76: Play – oynamak
I play – Oynarım
I am playing – Oynuyorum
I will play – Oynayacağım
I played – Oynadım
Example Sentence:
ENG: I am playing basketball with my friends.
TUR: Arkadaşlarımla basketbol oynuyorum.
Verb 77: Put – koymak
I put – Koyarım
I am putting – Koyuyorum
I will put – Koyacağım
I put – Koydum
Example Sentence:
ENG: I am putting my bag on the table.
TUR: Çantamı masanın üzerine koyuyorum.
Verb 78: Read – okumak
I read – Okurum
I am reading – Okuyorum
I will read – Okuyacağım
I read – Okudum
Example Sentence:
ENG: I am reading a storybook before sleeping.
TUR: Yatmadan önce bir hikaye kitabı okuyorum.
Verb 79: Run – koşmak
I run – Koşarım
I am running – Koşuyorum
I will run – Koşacağım
I ran – Koştum
Example Sentence:
ENG: I ran to the store to buy some milk.
TUR: Süt almak için dükkâna koştum.
Verb 80: Say – söylemek
I say – Söylerim
I am saying – Söylüyorum
I will say – Söyleyeceğim
I said – Söyledim
Example Sentence:
ENG: I said hello to my neighbor this morning.
TUR: Bu sabah komşuma merhaba dedim.
Verb 81: See – görmek
I see – Görürüm
I am seeing – Görüyorum
I will see – Göreceğim
I saw – Gördüm
Example Sentence:
ENG: I am seeing my friend at the park this afternoon.
TUR: Bu öğleden sonra parkta arkadaşımı görüyorum.
Verb 82: Sell – satmak
I sell – Satarım
I am selling – Satıyorum
I will sell – Satacağım
I sold – Sattım
Example Sentence:
ENG: I sold my old books at the market yesterday.
TUR: Dün eski kitaplarımı pazarda sattım.
Verb 83: Send – göndermek
I send – Gönderirim
I am sending – Gönderiyorum
I will send – Göndereceğim
I sent – Gönderdim
Example Sentence:
ENG: I am sending a message to my teacher now.
TUR: Şu anda öğretmenime bir mesaj gönderiyorum.
Verb 84: Show – göstermek
I show – Gösteririm
I am showing – Gösteriyorum
I will show – Göstereceğim
I showed – Gösterdim
Example Sentence:
ENG: I showed my artwork to my classmates yesterday.
TUR: Dün sınıf arkadaşlarıma sanat eserimi gösterdim.
Verb 85: Sit – oturmak
I sit – Otururum
I am sitting – Oturuyorum
I will sit – Oturacağım
I sat – Oturdum
Example Sentence:
ENG: I am sitting by the window and reading a book.
TUR: Pencere kenarında oturmuş kitap okuyorum.
Verb 86: Sleep – uyumak
I sleep – Uyurum
I am sleeping – Uyuyorum
I will sleep – Uyuyacağım
I slept – Uyudum
Example Sentence:
ENG: I slept very well last night.
TUR: Dün gece çok iyi uyudum.
Verb 87: Speak – konuşmak
I speak – Konuşurum
I am speaking – Konuşuyorum
I will speak – Konuşacağım
I spoke – Konuştum
Example Sentence:
ENG: I am speaking to my friend on the phone.
TUR: Telefonla arkadaşımla konuşuyorum.
Verb 88: Stand – ayakta durmak
I stand – Ayakta dururum
I am standing – Ayakta duruyorum
I will stand – Ayakta duracağım
I stood – Ayakta durdum
Example Sentence:
NG: I stood in line for tickets yesterday.
TUR: Dün biletler için sırada bekledim.
Verb 89: Start – başlamak
I start – Başlarım
I am starting – Başlıyorum
I will start – Başlayacağım
I started – Başladım
Example Sentence:
ENG: I started a new project this week.
TUR: Bu hafta yeni bir projeye başladım.
Verb 90: Stop – durmak / durdurmak
I stop – Dururum / Durdururum
I am stopping – Duruyorum / Durduruyorum
I will stop – Duracağım / Durduracağım
I stopped – Durdum / Durdurdum
Example Sentence:
ENG: I stopped at the traffic light this morning.
TUR: Bu sabah trafik ışığında durdum.
Verb 91: Take – almak
I take – Alırım
I am taking – Alıyorum
I will take – Alacağım
I took – Aldım
Example Sentence:
ENG: I am taking a photo of the sunset.
TUR: Günbatımının fotoğrafını çekiyorum.
Verb 92: Talk – konuşmak
I talk – Konuşurum
I am talking – Konuşuyorum
I will talk – Konuşacağım
I talked – Konuştum
Example Sentence:
ENG: I talked to my teacher about my homework yesterday.
TUR: Dün ödevim hakkında öğretmenimle konuştum.
Verb 93: Teach – öğretmek
I teach – Öğretirim
I am teaching – Öğretiyorum
I will teach – Öğreteceğim
I taught – Öğrettim
Example Sentence:
ENG: I am teaching my younger brother how to swim.
TUR: Küçük kardeşime yüzmeyi öğretiyorum.
Verb 94: Tell – anlatmak / söylemek
I tell – Anlatırım / Söylerim
I am telling – Anlatıyorum / Söylüyorum
I will tell – Anlatacağım / Söyleyeceğim
I told – Anlattım / Söyledim
Example Sentence:
ENG: I told my parents about my new job.
TUR: Ailemize yeni işim hakkında bilgi verdim.
Verb 95: Try – denemek
I try – Denerim
I am trying – Deniyorum
I will try – Deneyeceğim
I tried – Denedim
Example Sentence:
ENG: I am trying a new recipe for dinner tonight.
TUR: Bu akşam için yeni bir tarif deniyorum.
Verb 96: Turn – dönmek / çevirmek
I turn – Dönerim / Çeviririm
I am turning – Dönüyorum / Çeviriyorum
I will turn – Döneceğim / Çevireceğim
I turned – Döndüm / Çevirdim
Example Sentence:
ENG: I turned the page of my book.
TUR: Kitabımın sayfasını çevirdim.
Verb 97: Use – kullanmak
I use – Kullanırım
I am using – Kullanıyorum
I will use – Kullanacağım
I used – Kullandım
Example Sentence:
ENG: I am using my phone to check the weather.
TUR: Hava durumunu kontrol etmek için telefonumu kullanıyorum.
Verb 98: Wait – beklemek
I wait – Beklerim
I am waiting – Bekliyorum
I will wait – Bekleyeceğim
I waited – Bekledim
Example Sentence:
ENG: I waited for my friend at the café yesterday.
TUR: Dün kafede arkadaşımı bekledim.
Verb 99: Walk – yürümek
I walk – Yürürüm
I am walking – Yürüyorum
I will walk – Yürüyeceğim
I walked – Yürüdüm
Example Sentence:
ENG: I am walking to school this morning.
TUR: Bu sabah okula yürüyorum.
Verb 100: Watch – izlemek
I watch – İzlerim
I am watching – İzliyorum
I will watch – İzleyeceğim
I watched – İzledim
Example Sentence:
ENG: I watched a documentary on TV last night.
TUR: Dün gece televizyonda bir belgesel izledim. BLOG POST TAGS
İngilizce'de En Çok Kullanılan 1000 Kelime – Ücretsiz PDF
En Çok Kullanılan 100 İngilizce Kelime – Ücretsiz PDF
En Çok Kullanılan 1000 İngilizce Kelime – Ücretsiz PDF
En Çok Kullanılan 50 İngilizce Kelime – Ücretsiz PDF
İngilizce'de En Çok Kullanılan 100 Kelime PDF – Ücretsiz İndir
İngilizce'de En Çok Kullanılan 1000 Kelime PDF – Ücretsiz İndir
İngilizce'de En Çok Kullanılan 1000 Kelime ve Okunuşları PDF – Ücretsiz İndir
İngilizce En Çok Kullanılan 100 Kelime (English) – Ücretsiz PDF
İngilizce En Çok Kullanılan 20000 Kelime PDF – Ücretsiz İndir ingilizce öğrenmek
İngilizce'de En Çok Kullanılan 100 Kelime – Ücretsiz PDF
ingilizceöğrenme
ingilizce kursu
ingilizcekaynaklar
ingilizce dilbilgisi
ingilizce konuşma
ingilizce kaynaklar
ücretsiz ingilizce
ingilizce nasıl öğrenilir
ingilizce pratık
ingilizce kitap
ingilizce çevirir
ingilizce öğretmen
gamelhoca
sık kullanılan ingilizce
ingilizce dersler
ingilizce konu anlatımı
ingilizce konu anlatımı dersi
ingilizce öğreniyorum
girişimcilik
kişisel gelişim
ingilizce
İngilizce'de En Çok Kullanılan 100 Kelime
Comments